Pavlovun Köpeği #006

Psikoterapi Serisi 2 - Psikolog Filozof Arthur Schopenhauer

Geçtiğimiz günlerde Elon Musk Twitter’ı satın aldı ve ‘’Let that sink in!’’ esprisiyle yeni ofise giriş yaptı biliyorsunuz.

Şaka güzel, olay da güzel ama bu davranışlara gelen tepkiler nasıl, tartışılır.

Twitter gelecekte daha iyi bir yer de olabilir, daha kötü bir yer de bilinmez.

Fakat sosyal medyada her gün topluluk psikolojisi, örgüt kültürü, iletişim gibi konuları anlatan örgütsel psikologlar ve gurular, Musk’ın birçok çalışana tekmeyi basarak onları işten kovması hakkında pek bir şey söylemedi bizim gördüğümüz.

‘’Ağamın sözünün üstüne söz olmaz’’ modunda güce mi tapınıyoruz yoksa ahlâk ve adaletin normları mı değişiyor?

Sonuçta, hemen her kesimden insanın, güç zehirlenmesinden ölmek üzere olan bir iktidar tarafından itilip kakıldığı bir yerde yaşıyoruz. Bu sorunun cevabı, en çok bizim için önemli olmalı öyle değil mi?

Öte yandan güzel ülkemizde yine bir konuda ikiye bölünüldü ve tüm hafta psikolog kimdir, kim değildir tartışmaları yapıldı.

Bir tarafta gelişim psikolojisi doktoru Tolga Yıldız, diğer yanda Türk Psikologlar Derneği yetkilileri ve sempatizanları, Tolga Hoca'nın lisansı sosyoloji olduğu ve halkı bilgilendirmek adına kendi YouTube kanalında çektiği bir videodaki ifadeleri nedeniyle günlerce tartıştı.

Tartışma bu tweetten alevlenmişti.

Psikoloji alanındaki bu mesleki unvan fetişi ne zaman biter bilmiyoruz; bildiğimiz tek şey Türk Psikologlar Derneği'nin uğraşması gereken kişilerin Tolga Yıldız gibi değer katan hocalar değil, psikologtan çok psikologculuk, bilimden çok çok bilimcilik yapan kişiler olduğu.

Geçen hafta başladığımız psikoterapi serisine devam edelim mi?

Serinin ilk sayısını okuyamadıysanız merak etmeyin lütfen, linkleri en sonda paylaşıyor olacağız.

Bülteni yayınlamak ne kadar kıymetliyse, sizlerin görüşleri de o kadar kıymetli.

Sonda paylaştığımız formu doldurarak geri bildirim veren okuyucularımıza buradan teşekkürlerimizi iletelim.

Hatırlatmamızı da yapalım: Form hep açık!

Bu hafta, Schopenhauer’in başyapıtının Türkçe çevirisi İsteme ve Tasavvur Olarak Dünya’da karşımıza çıkan bir kelimeyi ele aldık.

haftanın kelimesi:

tasavvur: ‘’Zihinde tasarlamak, tasarım’’ anlamlarına geliyor. Arapça kökenli.

Var bir yerlerde bir kemik

İki hav hav, bir bit yenik

Öğrenmeye aç bir köpek

Ziller hazır, ver tekmili! 🛎

Psikolog Filozoflar

Arthur Schopenhauer

Doğa filozofları, psikoterapilerin gelişimi üzerinde, laboratuvar temelli bilim insanlarından çok daha uzun vadeli bir etkiye sahip oldu. Kendileri, felsefi anlamda romantiklerdi. Kökleri doğaya, güzelliğe, vatana, duyguya, zihnin yaşamına uzanıyordu; ve tabii ki psikoterapi derken onlardan bahsetmeden edemememizi sağlayan, zihnimizin en esrarengiz olgularından birine: Bilinçaltına.

Arthur Schopenhauer ve Carl Gustav Carus bu grubun en önemlileri arasındaydı. Schopenhauer, 1819'da İrade ve Temsil Olarak Dünya'yı yayınladı. Bu şaheser, özellikle 19. yüzyıl tarihi Doğa Felsefesi okulu ile aşılanmış psikologlara ilham verdi.

Schopenhauer'in başlıca argümanı, bildiğimizin farkında olmadığımız şeyleri bildiğimiz ve büyük ölçüde kör, irrasyonel güçler tarafından yönlendirildiğimizdi.

Evet kolay değil, mantıklı hiç değil ama gelin zat-ı muhteremi biraz daha basitçe anlama çabasına girelim.

Schopenhauer kendi dünya yorumunun şunlarla sınırlı olduğunu düşünüyor:

1* kâinat hakkındaki sınırlı gözlemleri.

2* kendi istemesinin (iradesinin) yalnızca bir kısmını oluşturduğu, sınırsız evrensel isteme(irade) hakkındaki sınırlı gözlemleri.

Dolayısıyla Schopenhauer şunu ifade ediyor: Benim dünya yorumum, algılamadığım şeyleri de deneyimlemediğim evrensel istemeyi(iradeyi) de içermez.

Ve buradan şu sonuca varıyor: Ben, dünyanın sınırlarını kendi vizyonumun sınırlarına göre çizerim.

Schopenhauer Felsefesinde 3 Temel Kavram

Bu arada, felsefe doktoru ve çevirmen Onur Aktaş, yukarıda parantez içinde belirttiğimiz, birçok yerde irade şeklinde geçen kavramın yanlış kullanıldığını söylüyor. İradenin bir bilinç, bir hedef, belirli bir anlam imâ ettiğini, aynı zamanda bir özneyi de vurguladığını ifade ediyor.

Fakat Schopenhauer, ‘’wille’’ kavramını, ateist bir filozof olması nedeniyle ‘’yaratıcının iradesi’’ gibi bir anlama gelebilecek şekilde kullanmıyor. Ayrıca, Schopenhauer felsefesinde bu kavram, kendisinin dışında bir özneye atıfta bulunmuyor. Dolayısıyla Onur Aktaş, wille kavramıyla ilgili en iyi çevirinin ‘’isteme’’ olduğunu söylüyor.

‘’İsteme’’ye değindik; Schopenhauer’in ‘’dünya’’sı ve ‘’tasavvur’’u neymiş, bunlara da bakalım kısaca.

🐶 Dünya (Welt): Birbirine bağlı her şeyin toplamı. Diğer bir deyişle, varlığın ta kendisi. Schopenhauer’a göre dünyanın iki tarafı var: İsteme ve tasavvur. Burada dikkat edilmesi gereken, dünyanın tek oluşu. Aynı dünyaya farklı perspektiften baktığımızda - bir madalyonun farklı yüzlerindeki gibi - “isteme” ya da “tasavvur”u idrak ederiz.

🐶 Tasavvur (Vorstellung): İdrak edilebilen her şey. Bir başka anlamda: Özneye bağlı olan nesne. Schopenhauer felsefesinde algısal tasavvur ve soyut tasavvur olarak iki türü var:

Algısal tasavvur: Dış dünyaya dair tüm deneyimlerdir. Zaman, mekan ve nedenselliğe tabî olup, tüm hayvanlarda bulunur.

Soyut tasavvur: Kısaca kavramlardır. Yalnızca akıl yetisine sahip insanlar için geçerli olup, tüm anlam ve içerikleri algısal tasavvurlara dayanır.

Schopenhauer Okuma Tavsiyeleri

Piyasada Schopenhauer’e dair birçok kitap bulunuyor. Bu durum öncelikle ona karşı olan algıyı değiştiriyor. Örneğin, Aşkın Metafiziği Üzerine adında bir kitap var kitapçılarda. Ama bu basılı kitap aslında İsteme ve Tasavvur Olarak Dünya’nın küçük bir bölümü yalnızca. Yani böyle bir kitap yok. Schopenhauer bütün gün oturup cinsellikten bahsetmiyor anlayacağınız. Seks satar kanka.

Bir de çeviri konusu var. İncelediğimiz üzere bir yayınevi, İsteme ve Tasavvur Olarak Dünya adlı eserin ilk bölümü 130 sayfa olmasına rağmen bu bölümü 10 sayfa olarak yayınlıyor. Bu yıllarca böyle biliniyor tabii. Schopenhauer’i okumak isterseniz diye birkaç not aktarmak istiyoruz:

  • Schopenhauer’in başyapıtı İsteme ve Tasavvur Olarak Dünya 200 yıl sonra tam olarak Türkçe'ye çevrildi.

  • Bu eseri Türkçe dilinde Onur Aktaş’ın çevirisinden okumanızı tavsiye ediyoruz. Çünkü, diğer çeviriler ya eksik ya da form olarak hatalı. Onur Aktaş’ın Türkiye’deki Schopenhauer çevirileri üzerine kaleme aldığı karşılaştırmalı yazıyı en sonda bulabilirsiniz.

  • Yine Schopenhauer okumasından önce göz atabileceğiniz, Onur Aktaş’ın kaleme aldığı bir nevi ‘’Schopenhauer Terimleri Sözlüğü’’ de kaynaklarda.

  • ‘’Okuyamam, yalnızca video.’’ diyenler için, not alarak takip edildiğinde verim alınabilecek bir röportajı ekledik.

Schopenhauer’in düşünceleri, başlı başına yeni bir akım ya da terapi tekniği doğurmasa da psikiyatri ve psikoterapinin teorik temellerine dokundu:

Schopenhauer ve Psikoloji

a) Hastalık gelişiminin çağdaş anlayışında kullanılan türlerin kökeni ve evrimi ile ilgili çeşitli konuları öngördü.

b) Özellikle psikoterapiyle ilgili olarak, duyular, anlayış ve akıldan oluşan basitleştirilmiş bir zihin modeli önerdi.

c) İradenin(istemenin) irrasyonel özelliklerine atıfta bulunulduğunda, bilinçdışının bazı niteliklerini öngördü.

d) Aşkın(bilinci aşan) bir akıl yerine, bilişte vücudun yapısı ve dinamiklerinin rolünü vurgulayan mevcut bedenlenmiş zihin kavramını öngördü.

e) Tüm insan eylemlerinin üç temel faktörden kaynaklandığını belirtti: Egoizm, kötülük ve merhamet.

f) Akıl hastalıklarının oluşumunda bilinçsiz bastırmanın rolü hakkında spekülasyonlar yaptı.

g) Benmerkezciliğe yol açan acı çekmenin her yerde olduğunu ve arzunun doyumsuzluğunu vurguladı.

Schopenhauer'in çağdaşı, Carl Gustav Carus'a geçelim.

Carl Gustav Carus

Bugün büyük ölçüde okunmamasına rağmen, bilinçaltı için erken ve karmaşık bir şema geliştirdiği için psikoterapi deyince Carus'tan bahsetmemiz çok normal.

Carus, bilinçaltının farklı seviyeleri olduğuna dair spekülasyonlar ortaya attı. Kendi aralarında etkileşime giren insanların, bunu bilinçaltı ve bilinçli zihinlerinin çeşitli erişimlerinde eşzamanlı olarak yaptıklarını ifade etti.

Carus, tezini şöyle açıkladı:

‘’Klinikte, hasta ve terapist iş başındayken, her birinin bilinci, diğerinin bilinçdışı ve bilinciyle konuşur. Her ikisi de birbirleriyle eşzamanlı olarak ve farkında olmadıkları bir sözsüz, organik ve duygusal modlarda iletişim kurarlar. Böylece hem terapist hem de hasta, isteyerek ya da istemeyerek aktarım ve karşıaktarıma girerler.’’

Carus'un bize öğrettiği terapist transferanzı (aktarım), terapist ve hasta ilk kez birbirlerini selamlarken bile bilinçsiz bir düzeyde gerçekleşiyor.

Schopenhauer ve Carus'un risaleleri, Nietzsche, Freud gibi isimlerin düşünce dünyasını öyle etkiledi ki dünyaca ünlü yazar Thomas Mann, Freud'u okurken Schopenhauer'ın bir tekrarını okuyormuş hissine kapıldığını açıkça dile getirdi.

Bilim de, felsefe de, sanat da böyle, birikimli ilerliyor. Konu, alıp farklı bir yere götürebilmek; bir adım ileriye taşımak.

Bir sonraki bültende psikoterapi serisinin 3. sayısıyla devam edeceğiz.

Bitirirken

1- Bültene dair görüşlerinizi, aşağıdaki tek soruluk formu doldurarak ya da bu maili cevaplayarak belirtebilirsiniz:

2- Bu psikoloji bültenini seveceğini düşündüğünüz kişiler varsa, kopyalayıp onlara kolayca iletebileceğiniz link aşağıda:

3- Bülten aboneliğinden ayrılmak isterseniz, buraya tıklayabilirsiniz.

4- Psikoterapi serisinin ilk sayısını okumak isterseniz, bu link işinizi görür.

5- Önceki sayıların tümüne erişmek isterseniz, buraya tıklayabilirsiniz.

Haftaya pazar kahvaltı saatlerinde görüşmek dileğiyle,

Psikolojiye koşullu kalın.

PK | Umutcan

Kaynaklar

Akademik Makaleler

Aktas, A. O. (2020). İsteme ve Tasavvur Olarak Dünya - Temel Kavramlar. İsteme Ve Tasavvur Olarak Dünya.

Aktas, A. O. (2019). 200 Yaşına Giren Schopenhauer Felsefesinin Türkçedeki Doğum Sancıları. DoğuBatı Sayı: 87.

Baptista, T. (2020). Arthur Schopenhauer and psychiatry 200 years after the publication of The World as Will and Representation (Idea). Revista Colombiana de Psiquiatría (English ed.), 49(2), 120-125.

Kitaplar

Buckingham, W., Marenbon, J., Hill, C., King, P. J., & Weeks, M. (2012). Felsefe kitabı. Alfa Yayınları.

Schopenhauer, A. (2020). İsteme ve Tasavvur Olarak Dünya,(Çev. A. Onur Aktaş). İstanbul: Doğu-Batı Yayınları.

Sözlükler

Videolar

Schopenhauer'ın İsteme ve Tasavvur Olarak Dünya Kitabı'nın Çevirisi Üzerine - Onur Aktaş: https://youtu.be/KLTUrU68bS8

Reply

or to participate.