- Pavlov Psikoloji
- Posts
- Pavlovun Köpeği #011
Pavlovun Köpeği #011
Psikoterapi Serisi 7: Freud'un Psikanalizinde 3 Teknik
Bilmiyoruz. Psikolojinin ne olduğunu bilmiyoruz. PK ile konuştum, o da bilmiyor. Yani, görüşleri var ama aklındaki soruları cevaplamaya yeterli olmadığını söylüyor. PK'ye diyorum ki nature or nurture? (doğa mı çevre mi etkilidir) diye. O da biraz davranışçı bir tip olduğu için nurture ağır basıyor bende diyor da geveliyor yani, emin olduğundan değil.
Yapay zekaya soralım dedik, o da sağ olsun bilmediğimiz bir şey söyleyemedi bize. Yok efendim bu süregelen bir tartışmaymış da, karakterin oluşmasında doğamız da çevremiz de önemliymiş de... Olmamış bu efendim, daha iyi kodlayın yahu!
Bu hafta - asıl ismiyle - Sigismund Freud'un psikanalizinde tedavinin nasıl olduğuna değineceğiz. Düşüncelerini onlarca bültenin anlatmaya yetmeyeceği Freud'a serinin 7. bölümünde psikoterapi merceğinden bir kez daha bakıp, başka yer ve zamanlarda ona geri dönmek üzere bir virgül koyarız.
Bu haftanın kelimesine, geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiğim Tire'de karşılaştığım Ayazma Kilisesi'nde denk geldim.
haftanın kelimesi:
Ayazma: Yunanca kökenli sözcük ''kutsama, kutsal sayılan yer, özellikle kutsal pınar" anlamına geliyor.
Klasik Psikanalizde Tedavi
Klasik diyoruz çünkü tarihsel süreçte neo-freudyen yaklaşımlarla birlikte psikanaliz bambaşka teori ve pratiklere kavuştu.
Amaç
Klasik psikanaliz, bir hekim olan analist ile -Freud'un, analistin hekim olması gerekliliği ile ilgili düşünceleri sonradan değişmiştir- analizi yapılacak olan ''hasta'' arasındaki ilişkidir diyor Engin Geçtan. Analistin -bu analist sözcüğü de sonraları terapiste dönüştü ya hayırlısı- görevi ise hastanın çatışmalarını ve bu çatışmaların doğurduğu davranışları görerek değişim için ortam oluşturmak.
Baskı mekanizması sorunların arka planındaki nedenlerin fark edilebilmesini engellediğinden, hastanın kendisi bu değişikliği gerçekleştiremez.
Tedavi ilkelerine ve yöntemlere birazdan değineceğiz ama analistin, burada bahsedilen baskıyı oluşturan olumsuz duyguları azaltmak için çabaladığını anlamamız gerek.
Olumsuz duygular azaldığında, belirtilere neden olan düşünceler, baskı mekanizmasından kurtularak kendiliğinden bilinç düzeyine ulaşıyor. Bilince ulaşan düşünceler de müdahale edilmeye hazır hale geliyor anlayacağınız.
Bir soru: Analist sadece olumlu duyguların oluşması için mi çalışıyor burada? Benim yakın arkadaşlarım analist o zaman... diye düşünebilirsiniz.
Cevap, hayır. Analist, psikanalitik kuram yöntemlerince, hastanın hangi davranışlarının düzeltilmesi gerektiğine karar verir. En öz haliyle analist, egoyu güçlendirmeye çalışır. - Freud buna "içinde id'in bulunduğu bir ego" diyor - Bir önceki sayıda bahsettiğimiz kavramlardı bunlar, o sayıyı kaçırdıysanız yazı sonunda link olacak.
Psikanalizin en basit anlatımı.
Uyumsuz davranışlar düzeltildikten sonra hasta tedavide daha etkin bir rol alır; gerektiğinde analistinin yardımıyla kendisine yeni davranış biçimlerini seçer. Hastanın davranışlarında bilinçlenmesi ve doyum hissetmesi istenir burada. Amaçlarımızı anladıysak, nasıl teknikler uygulayacağımıza geçelim.
Klasik Psikanalizde Teknikler
Serbest Çağrışım
Meşhur bir divan vardır bilir misiniz... Osmanlı divanı değil tabii bu, bildiğiniz yatak olan. Hastanın oraya uzanarak, psikanalistin makinistliğinde zamanda geriye doğru bir yolculuk yapması serbest çağrışım tekniğiyle olur.
Psikanalizin önemli taşlarından biridir bu teknik. Ne olur bu teknikte, analist nasıl bir yönlendirme yapar Freud 1912'de kaleme aldığı yazısında su gibi berrak şekilde anlatıyor: "Günlük olağan konuşmalarında insan, düşünce düzenini koruyabilmek ve anlatmak istediği ana konudan kopmamak için, düşünceleri arasındaki bağlantının korunmasına özen gösterir. Ancak, burada farklı bir biçimde konuşmam gerekiyor. Konuşman sırasında zihnine gelen bazı düşünceleri sakıncıları bulduğun için ya da eleştiriye uğramak kaygısıyla dile getirmek istemeyeceksin. Bazı düşüncelerini, saçma, önemsiz ya da konuştuklarınla hiç ilgisi yok gibi gerekçelerle zihninden uzaklaştırmak isteyeceksin. Bu gibi eleştirilere kapılmadan konuşmanı istiyorum. Söylemek istememene karşın, yine de zihnine her geleni anlatmaya çalış. Giderek böyle bir yöntem izlemenin neden gerekli olduğunu sen de çok iyi anlayacaksın. Bir geziye çıktığını ve trenin penceresinden izlediğin hızla değişen görüntüleri, yanında oturan birine anlatıyormuşçasına davran. Ne denli tatsız olursa olsun, zihnine gelen her düşünceyi, hiçbirini saklamaksızın anlatmaya söz vermiş olduğunu unutma.''
Dipnot: Freud'un bugün Freud Museum'da sergilenen odası. Bir hastası bu oda için şöyle demiş: ''Odalar, herhangi bir hasta için bir sürpriz olmalı, çünkü hiçbir şekilde bir doktorun muayenehanesini değil, bir arkeoloğun çalışma odasını hatırlatıyordu… Buradaki her şey, insanın modern hayatın telaşını geride bırakmasına, günlük bakımıyla insanın kendininkinden korunaklı hissetmesine katkıda bulunuyordu.''
Yorumlama
''Bir insanın sorunları üzerine düşünsel bilgi sahibi olmak, sorunlara çözüm getirmez.'' diyor Freud. Analistler için söylüyor bunu, yorumun niteliğine binaen. Psikanalizin en önemli tedavi araçlarından biri yorumlama. Tabii bu yeteneğe sahip olmak için etkili bir dinleme becerisi (konuşmak için sıramızın gelmesini beklemek yerine karşı tarafa odaklanmak), empati, derin içgörü gibi birçok ekstra gerekiyor. Sertifikayla olmuyor maalesef Lacan'ın da dediği gibi.
Genel olarak tedavinin ilerlemesini sağlayacak temel öğe, analistin hastanın psikodinamiğini keşfetmesinden ziyade, zamanlaması iyi ayarlanmış yorumlarla bilinçdışı direncini azaltarak, hastanın kendi iç dünyasını kendisinin tanımasına ortam hazırlamak.
Transferans
Teknikten ziyade, psikanaliz tedavisinde çözüme kavuşturulması gereken bir direnç tepkisidir bu.
🐶 Direnç: Tedavinin ilerlemesini engelleyen, hastanın her çeşit tepkisi bir direnç belirtisidir. Bazı örnekler: Hastanın söylediği sözü düzeltmesi, tedavi yöntemini eleştirmesi, dil sürçmesinde bulunması, uzun sure sessiz kalması, giysi parçasıyla oynaması, konu dışı sorular sorması, randevuya gelmemesi, farklı gerekçelerle düşüncelerine sansür uygulaması...
Hasta, serbest çağrışımla birlikte zihninin kıyıda köşede kalan materyalini saf bir şekilde ortaya çıkardığından; saklı tutulan duygular analiste yönelmeye başlar. Çocukken anne, babaya karşı gelişen duygular şimdi de analistle birlikte yaşanır. Bu duruma transferans deniyor; Türkçe'ye de aktarım olarak çevriliyor. Birçok aktarım türü var ama şu ihtimaller daha baskın:
Analist ve hasta arasında dostane duygular gelişebilir. Bu durum tedavi için iyi bir niteliktir.
Cinsel boyutu da olan güçlü bir sevgi bağı oluşabilir. Olumlu transferans deniyor buna.
Hastanın cinsel ve saldırgan yönleri analiste yöneldiği durumlar oluşabilir. Buna da olumsuz transferans deniyor.
Analistler aktarımı fırsat olarak görürler genelde çünkü ortaya işlenecek malzeme çıkmıştır tabiri caizse. Olumlu da olumsuz da olsa bu aktarım, süreci bir şekilde lehe çevirmek esas.
Bitti mi? Bitmedi. Psikoterapi bir ağaçsa, psikanaliz onun kökü, Freud da çiftçisi. Şimdilik yalnızca bir virgül koyuyoruz.
Bitirirken
1- Bültene dair görüşlerinizi, aşağıdaki tek soruluk formu doldurarak ya da bu maili cevaplayarak belirtebilirsiniz:
2- Bu psikoloji bültenini seveceğini düşündüğünüz kişiler varsa, kopyalayıp onlara kolayca iletebileceğiniz link aşağıda:
3- Bülten aboneliğinden ayrılmak isterseniz, buraya tıklayabilirsiniz.
4- Önceki sayıları okumak isterseniz, buraya tıklayabilirsiniz.
Haftaya pazar kahvaltı saatlerinde görüşmek dileğiyle,
Psikolojiye koşullu kalın.
PK | Umutcan
Kaynaklar
Bloglar
Chat GPT: https://chat.openai.com/
Freud Museum London: https://www.freud.org.uk/about-us/the-house/sigmund-freuds-famous-psychoanalytic-couch/
Psychology Today: https://www.psychologytoday.com/us/basics/transference
Kitaplar
Gençtan, E. (2006). Psikanaliz ve sonrası. Metis Yayınları.
Sözlükler
Reply